Budama

A) FİDANDA ŞEKİL BUDAMASI VE BAKIM:
Fidanın kuvvetli gelişmesi için ilk iki yıl çok iyi bakılmalıdır. Bu süre içinde topraktan 40-50 cm üzerindeki sürgünlerde uç alma yapılmalıdır. Fidanlara iki yıl sonra şekil budaması yapılır. Bunun için 60-100 cm yükseklikteki gövdeden, 15-20 cm aralıklarla düzgün dağılım gösteren üç dal bırakılarak şekillendirilir.
Zeytin ağacının gençlik döneminde hafif budamalar tercih edilmeli, esas budama mahsül döneminde başlatıl­malıdır.

B) MAHSÜL BUDAMASI:Bizim ülkemizdeki en yaygın budama şekli, mahsül toplandıktan sonra yapılan sert budamadır. Bu yöntem, periyodisitenin şiddetini art­tırdığı için kesinlikle tavsiye edilmez. Bunun yerine her yıl yapılan düzenli ve hafif budamalar hem ağacın sağlıklı olmasını hem de her yıl mahsül al­mamızı sağlar.
Ağacın üst ve dış yüzeyinde bulunan zeytin danelerinin daha iri ve daha fazla yağ ihtiva ettiği, orta kısımdaki meyvelerin ise yağ oranı ve iriliğinin orta düzeyde olduğu gözlemlenmiştir. Işık almayan ağacın iç kısmındaki meyvelerin küçük ve yağ oranının düşük olduğu tesbit edilmiştir. Buradan anlaşılıyor ki, güneş ışınla­rından ağacın her yerinde en yüksek seviyede yararlanmak, budamada ana prensip olmalıdır.

Budamacı   daima   şunu   aklında tutmalıdır.

“ ODUNU GÖLGEDE YAPRAĞI GÜNEŞTE BIRAK….! ”

Budama yaparken dikkat edeceği miz diğer husus, ağacın iskeleti dediğimiz gövde - taç - kök arasındaki dengenin korunmasıdır.
 

C) GENÇLEŞTİRME BUDAMASI:

Yaşayan her canlı gibi zeytin ağacı da odunsu dallarının miktarı yada diğer çevre etmenlerinin verdiği zararla yaşlanır. Doğanın ne büyük mucizedir ki zeytin bu yaşlı odun kısımlarında bol miktarda uyur vaziyette göz içerir. Bu gözler uygun bir budamayla uyarılıp sürgün yaparlar. Bu da ağacın gençleştirilmesini sağlar.