Zeytin ağacının varlığının 12 bin yıl öncesine dayandığı, farklı dönemlere ait kazılardan elde edilen bulgularla kanıtlanmıştır.
Yetiştiriciliği ise 6 bin yıl önce Anadolu’da başlamış ve buradan tüm Akdeniz Havzası’na yayılmıştır.
O dönemlerde de insanlığın; gıdası, çevreyi aydınlatan ışığı, güzellik iksiri, yaraların merhemi ve ticari geliri olmuştur.
Böylece insanoğlu, kısa bir süre içerisinde zeytine büyük bir ilgi göstererek, yetiştirmesini, verimini arttırmasını ve yağ çıkarmasını geliştirmeye başlamıştır.
Zeytin ağacının meyvesi çeşitli şekillerde sofralık olarak tüketilebilir.
Zeytinyağı ise, nitelikleri bakımından hiçbir yağ ile karşılaştırılamayacak kadar iyi özelliklere sahiptir, doğal olarak tüketilebilen, ağaçtan elde edilen tek yağdır.
Zeytin, artan dünya nüfusu, tohum yağlarının enerji üretimine alternatif olması bakımından yetiştiriciliği yapılan ülkelerde ekonomik olarak büyük önem kazanmıştır.
Zeytinin doğal şartlarda, kendiliğinden yetişen, kültürü yapılmamış çeşidine “delice” denir. Deliceyi anaç olarak kullanıp aşılamak suretiyle, istediğimiz kültür çeşidi fidanını elde etmekteyiz. Bu yöntem, çelikle üretilen zeytin fidanına göre, çok daha uzun vadeli ve zorludur. Ancak elde edilen fidanların, olumsuz toprak şartlarına, sıcaklığa ve kuraklığa daha dayanıklı olduğu gözlenmiştir.
BAŞAK FİDANCILIK olarak misyonumuz; bu tarihi mirasımıza sahip çıkmak, yetiştiricilere modern zeytin tarımının temeli olan sertifikalı (ismine doğru), farklı çeşitlerde, incir, meyve ve “delice üzerine aşılı” zeytin fidanları üretmektir.
Zeytin çeşidi seçimi yaparken öncelikle amacına uygun çeşidi seçmek gerekir. (Yağlık siyah mı veya yeşil sofralık mı?) İlk olarak üreteceğimiz ürünün ekonomik değerini iyi etüd yapmanız gerekmektedir. Ülkemizde son yıllarda ihracatçılarımız iri kalibras-yonlu zeytin sıkıntısı çekmektedir. Böyle hazır bir alıcı olunca, buna yönelik bahçe kurulması mantıklı olabilir.
İkinci olarak, özellikle toprak ve iklim yönünden bölgelere çok iyi uyum sağlayan çeşitler seçilirse, iklim şartlarının neden olduğu olumsuzluklar ortadan kaldırılmış olur. Örneğin Memecik, İzmir sofralık çeşitleri nispeten kuraklığa dayanıklı, Ayvalık zeytin çeşidi ise bu konuda daha hassastır. Gemlik, Domat, ve Memecik çeşitleri soğuğa dayanıklıdır.
Tecrübelerimiz ışığında, Aydın ilimiz sınırları içinde, dağlık arazilerde yağlık olarak Memecik, sofralık olarak Ödemiş Eşeği çeşidi önerilebilir. Ova kısımlarda özellikle sulak arazilerde Domat zeytini sofralık olarak çok başarılı olurken Memecik'in yağ verim oranı 1/6 - 1/7 'lere çıkmaktadır. Gemlik ise aşırı kurak şartlarda, kabuk kalınlaşması yaptığı için sofralık kalitesi düşmektedir. Didim, Kuşadası, Bozdoğan gibi nem oranının yüksek olduğu ilçelerimizde sulu arazilerde Gemlik çeşidi çok tutulmuştur.